Yenidoğanda Deri Bakımı

Yenidoğanda deri bakımı

Banyo: Bebek sabunları veya nötral pH’li sabunlar bu amaçla kullanılabilir. Haftada bir veya iki defa sabunla banyo yaptırılması, diğer banyolarda sadece ılık su kullanılması önerilir. Böylece deri kuruması, irritasyon, pH değişiklikleri en aza inmiş olur. Prematürelerde ise ilk hafta hiç sabun kullanılmadan banyo yaptırılması önerilmektedir.

Nemlendiriciler, Bebek yağları: Bu ürünler ancak deri çok kuru ise, fissürler oluşuyorsa önerilmelidir. Bu durumda da parfüm ve boya maddeleri içermeyen, vazelin ya da lanolin bazlı nemlendiriciler tercih edilebilir. Laktik asit, üre, gliserol gibi humektanlar özellikle iktiyozlu hastalarda kullanılabilir ancak yenidoğanda kullanımlarından mümkün olduğunca kaçınmak gerekir. Yenidoğanda vücut yüzeyi/vücut ağırlığı oranı erişkine göre 2.4 kat fazladır. Bu nedenle, yenidoğanda %10 üre içeren preparatların absorbsiyonunun, erişkinde %24 üre içeren bir preparatın absorbsiyonuna eş etki yapacağı söylenebilir. Bu tip nemlendiricilerin entoksikasyonun yanısıra, deri pH ’sini değiştirmek ve kolonizasyonu etkilemek gibi yan etkileri de vardır Bebek yağları bitkisel yağ, lanolin türevleri, alkol ve esterler içerir. Ancak oklüziv etkileri olabildiğinden her gün için kullanımları önerilmemektedir.

Şampuanlar: Bebeklerde şampuan kullanımında amaç saçlı derinin temizlenmesi, sebum, keratin fragmanları ve tozun uzaklaştırılmasıdır. Büyük çocuklarda parlak, yumuşak, kolay şekil alan saçlar da amaç olabilir. Şampuanların temizleyici etkisi hidrokarbonlu uca sahip sürfaktanlarla yağlı maddelere bağlanması ve hidrofilik grupları ile çözünürlük ve durulanmayı sağlaması ile olur. Şampuanlarda kullanılan sürfaktanlar iyon yüklerine göre sınıflanabilirler. Anyonik sürfaktanlar sık kullanılırlar, lauril sülfat temizleme ve köpürme özelliği kuvvetli olan bu çeşit bir sürfaktandır. Katyonik sürfaktanlar, örneğin stearat ve deriveleri saça iyi görünüm sağlar ancak göz için irritan olduklarından bebek şampuanlarında kullanılmazlar. Imidazolin türevleri ve betain gibi amfoterik bileşikler, hem pozitif hem negatif yük içerirler, çok iyi tolere edilirler ve bebek şampuanlarında sıklıkla kullanılırlar. Non-iyonik sürfaktanlar da bebek ürünlerinde sıklıkla kullanılırlar. Artık daha az irritasyon potansiyeline sahip, yeni geliştirilmiş sürfaktanlar olan alkil eter sülfatlar da kullanılmaktadır (2).

Şampuanların pH’si lakrimal pH’ye yakın, kompozisyonu gözyaşı ile izotonik olmalıdır. Göz irritasyonu yapmayan ürünlerle genellikle deri reaksiyonu da olmamaktadır (2). Tüm şampuanların ana maddeleri su, temizleyici sürfaktanlar ve köpük sağlayıcı sürfaktanlardır. Temizleyici sürfaktanlar lauril sülfat gibi orta-uzun zincirli yağ asitleri, köpük sağlayıcı sürfaktanlar ise cocamide diethanolamine gibi kısa zincirli yağ asitleridir. Kıvam arttırıcılar da viskoziteyi sağlamak için şampuanlara katılmaktadır. Böylece şampuan saça daha kolay uygulanır, göze kaçma riski azalır. Şampuanlar yüksek su oranları nedeniyle yatkın oldukları mikrobiyal kontaminasyona karşı preservatifler (quaternium 15, formaldehit, metilparaben vb.gibi) eklenerek dayanıklı hale getirilirler. EDTA gibi şelatörler ile ağır metallerin çökmesi, içerikteki yağların bozulması önlenir. Koku ve renk vericiler, antioksidanlar da eklenebilmektedir. Ancak erişkin şampuanlarında kullanılan, ürünlere parlak veya mat görünüm veren maddeler irritatif etkileri nedeniyle bebek şampuanlarında kullanılmaz, bu nedenle bebek şampuanları berrak görünür (2).

Yenidoğanda baş saçlı derisinde görülen seboreik dermatit için normal bebek şampuanları ve zeytinyağı önerilmekte, medikal şampuanlar önerilmemektedir. Bebeklerde ise seboreik dermatit için önerilebilecek %2 ketokonazol şampuan dışındaki medikal şampuanların toksik etkileri olabilmektedir. Östrojen veya plasenta içeren şampuanlar ile erken puberte semptomları gelişebildiğinden bebeklerde ve çocuklarda kullanılmamalıdır. Bir yıllık süre içinde bebeklerde kullanılan tüm şampuan miktarı göz önüne alındığında yan etkilerin nadir olduğu görülür. Bu yan etkiler içinde de en sık olarak gözde yanma ve saçın kuru-mat görünümü bildirilmektedir. Şampuanlar, dilüe edilerek kullanıldığı ve kısa sürede durulandığı için deri reaksiyonlarına nadiren neden olurlar. Fakat yetersiz durulama durumunda kontakt ürtiker veya irritan dermatit meydana gelebilir. Eğer bebek küvete oturtuluyor ve şampuanın durulandığı suda oynamasına izin veriliyorsa mukozaların sürfaktanlar, koku vericiler ve diğer maddelerle uzun süre temasına bağlı olarak kontakt dermatit, vulvovajinit, sekonder enfeksiyonlar gelişebildiği bildirilmektedir. Saç kremleri ise katyonik polimerler ve selüloz (quaterniumlar) içerirler. Şampuanların saç yüzeyinden aldığı doğal yağın yerini doldurarak etki gösterirler. Saçın kolay taranmasını ve parlak görünmesini sağlarlar ancak beş yaşından küçük çocuklarda kullanılmamaları önerilmektedir. Çoğu saç kreminde setil alkol, lanolin alkol, stearil alkol gibi uzun zincirli yağ asitleri bulunur.